| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | keen on adj. | meraklı | ||
|
Children of this age are very keen on talking. Bu yaştaki çocuklar konuşmaya çok meraklıdır. More Sentences |
||||
| General | keen on adj. | düşkün | ||
|
Tom is keen on surfing. Tom, sörf yapmaya düşkündür. More Sentences |
||||